ASIL PROPLEM KULÜBEDE!

 


ASIL PROPLEM KULÜBEDE!

Çaykur Rizespor’un ligde ilk 7 haftalık saha içi performansı  ve toplanan 8 puan bizi endişeye sevk ediyor ama bana göre asıl problem kulübede!

Lige verilen ilk Milli aradan sonra sadece bir puan alabildik. O maçta Göztepe maçı idi ve İsmail hocanın deyimi ile “bazı maçlarda yenemiyorsan yenilmeyeceksin” diyerek ligde golü bulunmayan Göztepe takımına karşı kendi sahamızda bir puana razı olduk. O maçta bile VAR’dan dönen kırmızı kart ve penaltı aslında bize çok büyük bir sinyal vermişti ama o sinyali kenar yönetimi görmedi veya görmek istemedi.

Göztepe maçı sonrası Gazişehir karşılaşması sinyal kolunun koptuğu maçtı. Ligin tek yabancı teknik adamı Rumen hoca Rize’de meslektaşı İsmail Kartal’a maç içinde saha dizilişi konusunda öyle bir ders verdi ki, bizim hoca maalesef göremedi. İki hızlı atak bir bireysel hata derken üç puanda Antep’e gitti. Bir sonraki maçta Başakşehir karşılaşmasında İsmail hoca şansızlıktan yandı ama işin aslı Okan Buruk ve teknik ekibinin yedek kulübesinde acil toplantı butonuna bastığı anda değişmişti bile.

Neydi o durum;

Aslında geçen sezon Okan Buruk yönetiminde onlarca kez gördüğümüz acil buton düşmesi basma olayını Başakşehir maçında bu kez Okan hoca eski takımına karşı yapmıştı. Maç 3 – 0 ve Rizespor yüklenmeye başlamış, bir gol ha geldi ha gelecek derken Okan hoca ‘nın yanına hemen İrfan hoca ve diğer yardımcısı Tomas hoca bitiverdi. Gözümün önünde, üçlü bir koalisyon toplamda bir dakika sürdü ve Okan hoca yardımcılarının direktifi ile hemen oyuna müdahale etti. Sonuç o müdahaleden sonra 5 – 0 oldu.

Bunu sizinle paylaşmamda ki sebep, bizim hoca maalesef kenarda dalıyor ( Uyuyor ) ! Yardımcıları iyi niyetli olabilir ama İsmail hocaya söz geçirme konusunda, maç içinde inisiyatif alma ve fikir üretme konusunda bence yeterli değil.  Bununla birlikte ben iddia ediyorum yardımcı hocalar İsmail hocaya anlık fikirlerini söylemek yerine İsmail hocanın düşüncelerine “evet” diyorlar, yani İsmail hocaya farklı bir çözüm üretmiyorlar, ya korkuyorlar, yada risk almak istemiyorlar.  İsmail hoca kenarda bir maçı çift gözle izliyor, Okan hoca ise yardımcıları ile birlikte toplamda 6 gözle izliyor. Özellikle stoper Tomas defans bölgesinde yapılan hatalarda öyle bir ayağa kalkıp, o bölgede oynayan oyuncalara tatlı sert neleri yapması gerektiği konusunda yaptıkları uyarılar dün gibi gözümün önünde duruyor. İsmail hocanın ekibi 7 hafta sonunda tek bir kez ayağa kalkıp, İsmail hocaya yardımcı olmadı. ( Bazı maçlarda 4. Hakem itirazları hariç )

Gelelim son maç Trabzonspor maçına . Bir tarafta İsmail hoca ve ekibi, diğer tanda Ünal Karaman , Hüseyin Çimşir ve Metin Aktaş. Bir kere yedek kulübesi bize çok ağır basıyor. İsmail hoca ilk 70 dakika kenarda tek başına yağmur altına ıslandı ama son 20 dakika maalesef bir kez daha uyudu. Bunları zaten maç yazımda yazmıştım, geç yapılan değişiklikler ve yanlış isimler. Trabzonspor kenar yönetimi sahanın top sürmeye müsait olmadığını ve yüksek topa dönmeleri konusunda üçlü bir koalisyon sonunda karar veriyorlar ve ona göre oyun şablonunu değiştirme kararı alıyorlar, bizim kenar yönetimi ise İsmail hocaya ;” Hoca yerden top sürmeyelim, saha gittikçe ağırlaştı, yüksek topa dönelim” dediler mi? O anda bir fikir ürettiler mi? Bence İsmail hocanın yardımcıları diğer hocaların yardımcıları kadar risk almıyorlar veya taktik becerileri yok. İsmail hoca her konuşmasında yardımcı hocalarını yere göğe sığdıramıyor ve onların 3 – 5 dil bildiklerini söylüyor ama bu iş maç esnasında asıl işin ve emeğin karşılığını aldığın zaman diliminde karşılığını alamıyor. Hal böyle olunca da son dört hafta içinde en az 7 puan alacağımız maçlardan maalesef bir puan aldık.

Çaykur Rizespor ilk devrenin sonuna kadar bu kadro ile gidecek. İsmail Kartal pivot santrafor Marco’ya inat etmesin. Kazanılan 8 puana Pivot santraforun katkısı yok. Savunma bloğu üçlü top rakipteyken 5’li önlerinde güçlü bir orta saha ve hızlı hücum oyuncuları altında bu takım sonuca gider. Son maçta Talbi ve İsmael ;” Biz bu takımda oynarız” dediler. Umar’ın dönüşü ile forvet güçlenir.  Trabzonspor maçında bile Vetrih değil de stoper Mohamemed oyuna girse, Attamah eski yeri orta sahaya çekilse en azından o 2. Golü yemezdik. Bunlar maç içinde ufak nü haslar ama maç sonu çok can yakıyorlar. Hem maddi hem de manevi..

İsmail Kartal hocanın bence özellikle maç içinde bu tip teknik işlere ekibi ile kafa yorması lazım. Bizim gibi emekçilere kapıları kapatıp, kapalı kapılar ardından hazırlık maçı oynamak ne kendisine bir şey katar nede Rizespor’a.  O koltuklar gelip geçici, kalıcı olan asıl olan Rizespor kulübüdür. Başkanlık koltuğu da, yöneticilerin koltuğu da..

Bizler yani Rizespor taraftarı ve üç beş basın emekçisi bu takımı 24 saat yaşayan kafasında yeşil – mavi paslı çivi ile dolaşan bizler mal sahibiyiz. Onlar ise kiracı!..

Geçen sezon çok kötü bir dönemde bile Okan hoca ve ekibi hemen hemen her gün sokaktaydı. Bir gün çay makası elinde çaylıkta bir akşam kayık üstünde denizde ağ çekmekte, bir sabah mahalle kahvaltısında idiler. Halkla iç içe. Başarı böyle geldi. Okan Buruk 10 hafta maç kazanamadı, ligin dibine uzun süre demir attı ama bir tek Rizespor taraftarı Okan hocaya “istifa” sesini yükseltmedi. Ama şehirden ve basından uzak İsmail hoca ve ekibi daha ligin başı sayılabilecek bir süreçte “İstifa” diye bağırdılar. Niye acaba? İsmail hoca özünde iyi bir insan olabilir ama maalesef asıl problem çok güvendiği kulübe!


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın