Daha dün gibi hatırlıyorum. Geçen sezon bu vakitlerde İsmail Kartal’ın imza töreninde Başkan Hasan Kartal ligde bu sezon hedef ilk beş diye sözlerini…
Dün akşam Kadıköy’de Rizespor, Fenerbahçe karşısında mağlup oldu ve ligde kaldı ama ne kalma!. İlk beş hedef derken sanırım Başkan Kartal dün akşam oynanan Denizli- Ankaragücü ve Kayserispor – Trabzonspor maçlarından gelecek olan son 5 dakika skorlarını bir yıl öncesinden kastetmişti!..
Maçı izleyen binlerce Rizespor taraftarı kendi takımının maçını bıraktı diğer iki maça döndü. Rizespor zaten bir şey oynadığı yok, neredeyse Fener takımı ana okulundan aldığı çoluk çocuk takımı ile Rizespor’u mağlup etti. Tabi bu maçın ilk yarısında Başta Boldrin olmak üzere ayaklara gelen birçok fırsat heba edildi. Böyle bir maçta senin adına en pahalı oyuncu bu golleri bu kadar nasıl ucuz kaçırır aklım almıyor. Fener savunması özellikle Falette resmen ikram ediyor ama bizimkiler kaleci Harun’u yeniden Milli takım kalesine gönderme adına çabalıyordu. Kadıköy’de bu kadar gol kaçar mı? Evet o takım Rizespor ise kaçar. Zaten ligin ikinci devresinde dış sahada oynanan tüm maçlardan sıfır çeken bir takımımız var.
Dün akşam bitmek bilmeyen dakikalar yaşandı. Ege temsilcisi baktı Malatyaspor evinde puan kaybetti ve matematiksel olarak küme düşme olasılığım kalmadı hemen bir dakika sonra küme düşmesi kesinleşen MKE Ankaragücü takımından golü kalesine gördü, diğer tarafta bizi ilgilendiren bir diğer maçta Kayserispor – Trabzonspor maçında ise ev sahibi Kayserispor uzatmalarda golü atsa Rizespor küme düşüyordu ki dönen topu Trabzonspor golle sonuçlandırdı ve bu kez komşusu Rizespor’u ipten alırken, ligde çok iyi dost olduğu kulüplerin başında yer alan Kayserispor küme düşme üzüntüsü yaşıyordu.
Vicdanen bu Rizespor birçok taraftarın da hem fikir olduğu gönüllerde bu sezon başarısız oldu. Çünkü sezon başından beri bağıra bağıra ben bu ligin en vasat takımıyım diyor bize. Özellikle devre arası transferlerinde resmen çuvalladık. Bu transferlerde emeği geçenler iç sahada kazanılan G.Saray – Kayseri ve son Malatyaspor maçı galibiyet primi olan 350 bin tl’yi cebine koydu. Hellalı hoş olsun, kimsenin parasında gözümüz yok ama hem Rizespor’da idari yüksek bir maaş altında sportif direktörlük edeceksin hemde kendine tam prim yazdıracaksın. Bu Rizeliye yaptığın transferlerle sezon boyu çile çektireceksin, diğer taraftan kazanılan maç sonrası banka hesabını kontrol edeceksin.
Sevgili Rizesporlular. Bu primler nasıl ödeniyor biliyormusunuz?
Faizli Banka Kredisi İle Primler Ödendi!
Rizespor kulübü bankadan faizli kredi çekiyor ve teknik kadro ve futbolcuların primleri ödeniyor. Çünkü para yok, Başkan bundan sonra vermeyeceğim dedi, kendi ağzından hal böyle olunca bunu duyan sponsor sana para verir mi?.. Dolayısıyla yönetim geçen hafta 4 Milyon Beşyüz Bin TL bankadan kredi çekti ve kritik maçlardan futbolculara verilen yüksek miktarda primler ödendi. Bu iş sürdürülebilir bir iş değil. Tabi geçen hafta Malatyaspor galibiyet primi olan kişi başı 150 bin tl’den Karaca hoca ve locada maçı izleyen Tomas hoca ve ekibi de yararlandı, tekrar helali hoş olsun. Başkan Hasan Kartal’ın daha ne kadar bu heyecana kalbi dayanır. Allah kendisine sağlık dolu uzun ömürler versin ama bu kadar para harca, bu kadar zaman harca kurulan takım, oynanan futbol maalesef bu işin karşılığı değil. Demek ki birileri transferlerde yanlış yaptı Başkanım. Kısaca net yazayım size; Kandırıldınız. Yapılan birçok transfer bu ligin topçusu değil. Bu ligde baba topçu alacaksın, en azından kadronda 3 – 5 baba topçu olacak. Sana maç alacak oyuncu olacak. Bu ligde kimse kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Bak gör Denizli takımını. Burada ağalar, paşalar gibi ağırladınız Denizlispor Başkanı ve yönetimini, hatta Başkana Atmaca heykeli de verdiniz ne oldu? Son dakika kendini garantiye alacak skoru Malatya’dan duydu ve hemen akabinde kalesini açtı ama Allahtan Trabzonspor bu kez yabancı yeknik adamı ile “DİK” oynadı, helal olsun..
Ezcümle.. Rizespor dün akşam tarihi bir eşikten döndü. Bu kadar borçla, bu kadar küstürülen Reis’le bir daha alt lige düşseydik ayağa kalkmak çok ama çok zor olurdu. Bu sezondan ders almak lazım. Başkan ve yönetim kendi iç kavgasını edecek. Doğruları bulacak, transferde bu kadar güç zehirlenmesi yaşayan Bal ve kulüp içerisinde işinin hakkını kim vermiyorsa elekten geçmeli. Dün akşam yaşanan son dakika olayları tekrar yazıyorum tarihi olaylardır. Tarih derken ben size yakın tarihten bir örnek vereyim ve sezonu kapatalım.
Eski Başkan Sayın Metin Kalkavan döneminin son iki senesinde Hikmet Karaman bu kulüpte at koşturdu. Astığı astık, kestiği kestik. Tüm transferlerde tek yetkili idi. Başkan'a’ soruyorum; "Ben giderim Hikmet kalır diyor hatta bana 5 yıllık daha hoca ile sözleşme yaptık” demişti. Ama görüyoruz, yazıyoruz o dönem kulüp uçuruma gidiyor. Tamamen çöp transferler ballı börekli sözleşmeler.. Ne oldu? Küme düştük ve sayın Kalkavan’ın çok güvendiği Hikmet Karaman daha sonra yaptığı açıklama ile o kadar kendisine destek verdiği Başkan Metin Kalkavan’ı ters köşe yapmıştı.
Bunu niye yazdım biliyormusunuz?
Aynı durum Başkan Hasan Kartal ile sportif direktör Yılmaz Bal arasında yaşanıyor. Sayın Başkan Kartal, sportif direktörü Bal’a “toz” kondurmuyor. Aman Başkan Hikmet hocanın başkan Metin Kalkavan’a ve Rizespor camiasına ayrıldıktan sonra söylediği sözler neler siz daha iyi biliyorsunuz. Siz siz olun bu devir de futbol işinde oğlunuza bile güvenmeyin.
Yorum Yapın