KİMYA, FİZİK, PSİKOLOJİ !..
KİMYA, FİZİK, PSİKOLOJİ !..
Ç.Rizespor bu sezon bir deplasman maçından daha kaybetti, evine puansız döndü. Üstelik bu hafta öne geçtiği maçta skoru koruyamadı ve ikinci devre kalesine gördüğü iki gol ile sahadan puansız ayrılmak zorunda kaldı.
Yeşil - mavili takımda özellikle devre arası yapılamayan gerekli takviyeler UEFA yolunda ligde son düzlükte karşımıza çıktı. Bir nevi "harç bitti, yapı paydos "..!
Devre arası transfer dönemi bu takım şayet Avrupa yapacaksa mutlaka takviye şart diye defalarca yazdık, söyledik. Elbette Başkan Turgut ve yönetim çok istekli oldular ancak gelinen noktada İlhan hoca ve ekibi sadece çok istediği Akıntola ve Muammer ikilisi ile yetindi. Bu iki takviye maalesef ligin ikinci yarısında bir türlü Rizespor'a gereken katkıyı vermediler. Tabi bunun yanında yaşanan sakatlıklar ve bazı maçlarda son dakikalarda yenilen şansız goller bu sezon yeşil - mavili takımın son düzlükte çok isteyip gidemediği Avrupa yolunda en önemli etkenler oldular.
Yapacak bir şey yok..
Bu takım sezon başında çok rahat bir sezon geçirecek deseydiler, çoğumuz karamsar cevap verirdik. Ç.Rizespor Başkanı İbrahim Turgut bana göre ilk doğruyu İlhan Palut ile yola başlamak la yaptı. Dolayısıyla gömleğin ilk düğmesi doğru iliklendi ve sonrası da geldi. Ligde birçok takıma ateş hattında, haftalardır küme düşme korkusu altında komada yaşıyorlar ki biz bu durumu çok iyi biliyoruz. Çok şükür bu sezon biz bu korkuyu yaşamadık. Hafiften sıkıntıya düştük ama o haftalarda Başkan Turgut o maçlar öncesi kesenin ağzını sonuna kadar açarak işi çözdü. Ligin son haftalarında ise bence ilk kırılma maçı Başakşehir deplasman maçı oldu. O maçta "kimya" dan sınıfta kaldık, ikincisi MKE Ankaragücü iç saha maçında ise son saniye yenilen gol ile bu kez "fizikten " ikmale kaldık ve bir sonra ki hafta bu kez Beşiktaş maçında ise yine son dakikada yenilen golden sonra Psikoloji yani ruh halimiz de yerlere inerek Avrupa defterini kapatmış olduk.
Futbol böyle bir şey . Tabi ülkemizde ligin sonuna gelindiğinde her sezon "peşkeş" çekilen maçlar oynanır, bazı takımların lig içinde canı yanmıştır, onun için o takımlara gider ayak güzellik yaparlar. Bunların çoğu atanan hakemler vasıtasıyla olur, yıllar boyu böyle olmuştur, inşallah yeni dönemde böyle olmaz! Pendik maçı da bana biraz öyle geldi. Yıllar boyu Rizespor'a ters gelen Attila Karaoğlan Pendik maçında tüm taktir haklarını ev sahibinden yana kullanarak beni şaşırtmadı. Aferim Attila tam bir görev adamısın, beni ve Rizespor camiasını şaşırtmadın. Ç.Rizespor'un bu sezon topladığı tüm puanlarda alın teri var, tam tersi bizden rakiplerin bazı maçlarda aldıkları puanlarda ise boğazlarına takılan kılçık sayısı oldukça fazla.
Ev sahibine aldığı galibiyetten dolayı hafiften parantez açacak olursam;
Pendikspor'da oyuna sonradan giren golcü oyuncusu Umut ile havadan golü buldu, eski hocamız İbrahim Üzülmez'in takımı son iki haftaya "ümitli" girdi. Pendik takımın forvet hattı bu sezon keşke bizde olsaydı. Thıam denilen golcü bu sezon 4 gol attı bize. 3'ü ilk yarıda oynanan Kayserispor maçında biri de Pendikspor forması altında.. Bence haftaya MKE Ankaragücü maçı onlar adına sezonun final maçı olacak..
Yeni sezona çok güçlü, bol alternatifli bir kadro kurmamız gerekiyor. Bu işe şimdiden başlamak lazım. Yoksa her sezon böyle papaz pilav yemez. Ligin son iki haftasında hedefsiz kaldık ancak alınacak olan 6 puan kulüp tarihinde rekor üstüne rekor anlamına geliyor ki zaten 49 puan ile rekor kırıldı. Benim tek üzüldüğüm konu ise MKE Ankaragücü iç saha maçı sonrası keşke stada kazma, kürek vurulsa idi. Zemin yenileme çalışmasına geç kaldık. Havalar yağmur gidiyor, yeni sezona yetişir mi? Sıkıntı yaşayacağız gibi gözüküyor. Her işin hayırlısı diyelim haftalar önce yazdığım gibi bu işin keyfini çıkartın, ülkemizde futbolu o kadar kafaya takmaya gelmez. Karşılığı fazla yok, bu işte ekonomik olarak kazanan kesimler hep belli !...
Yorum Yapın