DERSLİK MAĞLUBİYET!..

 

Geçen hafta Ankara’da Gençlerbirliği karşısında kırmızı ‘da geçen Ç.Rizespor, bu kez evinde Beşiktaş’a karşı kırmızıda yakalanarak ligde yönetimsel bazda “kanki” si konumunda bulunan rakibine “çaylar şirketten” diyerek, ikramda kusur etmedi.

Maçın hakemi Cüneyt Çakır, bu sezon bizim iki deplasman maçı olan Eskişehirspor ve Sivasspor maçlarını yönetmiş, bu iki deplasmandan iki galibiyet alarak Rize’ye dönmüştük. Süleyman Seba Sezonunda birisi Şampiyon olacak, bu zaten sezon başı adı üstünde belli. Dolayısıyla bizim gibi Anadolu kulüpleri bu ligde “figüran” olur. Sen bir yemsin. Seni büyüklere karşı istedikleri zaman “öptürürler”, zamanı geldiğinde ise bu kez senin boynuna yüz görünürlüğü olan üç altın puanı dilediği yerde taktırırlar..

Bu olay Türk futbolunun değişmez ana maddesidir. Dolaysıyla kral çıplak, işte karşınızdayım gibi laf ebelerine inanmayın. Bu, bunun gibi Türk futboluna yön verenler olduğu sürece ülke olarak haritada yerini bulamadığımız Haiti’nin bile gerisinde kalmaya devam ederiz. Diğer yandan ülke futbolunu yöneten baronları küplerini doldurmaya devam eder..

Yaklaşık kırk yıldır futbolu takip ederim. Bir sezon bir takım Şampiyon olacaksa, dikkat edin o takımın bir hafta sonra ki rakibinin altı bir hafta önce doldurulur. Bu hep böyle olmuştur. Bu sezon bu somut olay Beşiktaş için işliyor. Geçen sezonlar Fener için, G.Saray için devreye girmişti. Bunları yazmamda ki ana sebep, yukarda da kısmen değindin;” bizim gibi mütevazi Anadolu kulüpleri bu ligde çerez olmasıdır..

Peki, ne yapmalı?

Cevap basit bizim adımıza..

Örnek Bursaspor..

Başkanı, yöneticisi, hocası Şenol Güneş, alt yapısı ile taraftarı ile ve en önemlisi basını ile…

Edirne’den öteye örnek bir kulüp istiyorsanız, fazla öteye gitmeden Bulgaristan liginde mücadele eden ve çok değil dört sene önce amatör ’de oynayan bu sezon ise Real Madrid’i şampiyonlar liginde ayağına getiren Ludogorets takıma bir bakın derim. 40 Bin kişilik bu şehir futbol ’da nasıl bir yapılanmaya gitti, alt yapısı nasıl işliyor?, Transferde nasıl bir yol haritası var ? Medya ile nasıl iş birliği içinde, taraftarı nasıl sahip çıkıyor bu takıma. Alın inceleyin, bakacaksınız ki bizim gibi küçük takımlar için doğru yol bu. İşte başarı böyle gelir, futbolda marka böyle olunur.

Döneyim bize…

Gündüz kuşağında kulüp Başkanı Metin Bey, “ben Ç.Rizespor Başkanlığını hobi olarak görüyorum” dedi.

Gazeteciden dost olmaz diyerek, bu mesleği yapan herkesi aynı kefeye koydu. Açıkçası ben kendi adıma alındım. Başkan’a tek bir cümle yazacağım; Sayın Başkan, gel seninle bir yer değiştirelim. Bu mesleğin nasıl zor yanları olduğunu, yazacağın yazılarla ne isaya, nede musaya yaranamayacağını işte o zaman anlarsın. Bizim bu iş mayın tarlası hesabı. Biri olmaz ise, diğer taraf mutlaka patlıyor size. Öte yandan ben kendi adıma sadece doğruları ve en önemlisi araştırarak yazıyorum. Doğruyu yazarken de, diğer yandan yanlış olan taraf benimde ölmüş babama, yeni doğan çocuğuma, 78 yaşında olan anama bolca küfür ediyor, siz olsanız ne yaparsınız? Yönetimin doğrularını yazıyorsun, bu kez taraftar “ yönetimin adamı” diyor size, taraftarı, kamuoyu nun duygu ve düşüncelerini dile getiriyorsun, bu kez sizler kürsüden bize “gazeteciden dost olmaz” diyorsunuz. Allah aşkına gelin bir yer değiştirelim Başkanım…

Akşama, tekrar maça dönecek olursam. İki hocada hafta içi kupa maçında şans verdiği stajyer öğrencilerinin yerine asıl kadrolarını sahaya sürdüler. Bu filimin sonu maçın başında yani 1. Dakikada belli oldu. Cüneyt hoca, Rizespor’un dinamosu olan Kıvanç’a “bismillah” diyerek ucuz bir sarı kart vererek, fitili erkenden yaktı. İlk 45’de atmaca enerjisi yüksek, tempolu bir maç çıkardı. Burada tek eksik, gol veya golleri kaçırmamız. Bu tip büyük takıma karşı hata yapma şansınız yok. Hikmet hocanın Holosko ve formsuz Ümit tercihi pahalıya patladı bu devre bize. İkinci devre ise fantastik bir maç izledik. Beşiktaş, ilk devre kötü oynama hakkını kullanmış, devre arası hocasından gereken uyarıları almıştı. Kaptan’ın söylememesi gereken bir çift söz, Koray’ın ölü yerde rakibine bodoslama dalması derken haklı iki kırmızı ve sonrası…

Aslında 9 kişi ile en azından bir puan alabilirdik. Hikmet hoca dökülen Holosko’yu sahaya tutmasa, sağ bekte çok yorulan Sercan Kaya’nın yerine taze kuvvet Orhan’ı alsa, Obri o kolunu açmasa… Diğer yandan son 30 dakika başımıza gelenlerden sonra, gösterdiğimiz direniş, yeni transfer Lafferty’nin hızı, çabukluğu birde golle sonuçlansa temennisi…

Bunlar futbolun doğasında olan şeyler. Tıpkı, bundan sonra ki haftalarda alınacak olan doğal bir o kadar da suni sonuçlar gibi. Sezon sonu her şeye hazırlıklı olun. Öpülmeye, öptürülmeye.. Filler ve çimenler.. İşte olay budur. Biz bir çimeniz, üstümüzde Filler tepinir, bu durum karşısında sen hiçbir şey yapamazsın.

Son söz olarak, Ç.Rizespor dün akşam aldığı Beşiktaş mağlubiyetinden ders alması gerekiyor. Yönetimi ile, hocası ile, sahada sorumsuzca davranan futbolcusu ile, tribünleri boş bırakan taraftarı ile. Bence Rizespor, derslik bir mağlubiyet aldı.


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

  1. 2 0
    {usertitle}

    Mustafa

     9 Şubat 2015 14:12
         

    selim bey yazılarını her hafta okuyorum. Daima dürüst yazıyorsunuz. Tebrik ederim aynı bu şekilde devam etmenizi istiyorum. Ayrıca başta devletin kanalı olmak üzere yanlı Konuşuyorlar keşke Bursa Basını gibi Trabzon Basını gibi güçlü bir yerel medyamız olsa bir çatı Altın'da güçlense

  2. 1 0
    {usertitle}

    Rokopiti

     9 Şubat 2015 17:57
         

    Selim bey tespitlerinin tumune katiliyorum tek sorum var ltf degerlendirin hikmet karaman gibi bir hoca 1 dakka sari kart goren kivanci goremedimi yada baska bir sebepmi var sari karttan sonra kivancin korkudan sahada varligiyla yoklugunu futboldan hic anlamayanlar bile 2.yarida kesin kirmizi gorecegini bilirken hocamiz bunu nasil goremedi.birde gecmiste kac tane ornegi varken bence tek hata bu kivanci 2.yari degisse simdi baska seyler konusur olurduk tum Türkiye bizi bonusurdu

Yorum Yapın

Benzer Haberler