İlk devre ligde topladığı 24 puanın havası ile şirket sahibi A.Ş yönetimi emrinde kaptan şoför Hikmet Karaman’ın kamyonu, ikinci devre kamyon esnafı tabiri ile aracını yokuş aşağıya “peygamber vitesine” atarak düzlüğe inmek istedi. Kamyoncu esnafı hesabını iyi yapar. Yokuş aşağıya vitesi boşa attın mı, boş yere mazot yakmayalım, oradan artıracağımız üç beş kuruş ile kamyonun gelecek ay taksitine ilave edelim düşüncesi vardır.
Bizim takımda devre arası transferini bu mantıkla yaptı. İlk devre bir çok gidip, gelen maçlardan üç puan çıkardın, ikinci devre transferde kış uykusuna yattın, birde ilk maçta Kweuke ile “ makas” kırdığında acaba? Soruları altında ilk beş hafta galibiyet yüzü göremedin.
Kaptan şoför Hikmet Karaman, yokuş aşağıya boş viteste inerim dedi. Mazottan tasarruf edelim dedi, yönetime mali küflet olmasın dedi, zaten sezon öncesi yapılan transferlerde milletin ağzına sakız olduk dedi, şimdi birde bu saatte bu araca yeni bir parça takviyesi yaptırmayalım dedi, bu puan ve eldeki kadro bana yeter dedi, ben "rampaların ustasıyım, bu işin hastasıyım" dedi. Ama…
Nerden bilsin ki, bu kamyon boş viteste rampa aşağıya giderken, yokuşun başında makas kıracak, bayır aşağıya boş vitesle, motorun frenleme sistemi tutmayacağını, bu durum karşısında direksiyon başında panik üstüne panik ve tam beş hafta boyunca spin veya takla atma pozisyonuna geleceğini?
Bizim kaptan tecrübeli dedik ya.. Hem bayır aşağıya tasarruf aşkıyla direksiyon sallayacaksın, hemde arada bir yan tarafta yer alan "havalı korna" yı kökleyerek, yerel ulema başta olmak üzere, aba altında sobayı da menejerler aracılığı ile komiteye göndereceksin. Valla helal olsun Kaptan’a..
Şimdi inelim sahaya ve gördüklerimizi yazalım..
Futbolda hayırlı sakatlık olmaz demeyin, dün Rize’de öyle bir sakatlık oldu ki, bu durum oyunun kaderini baştan aşağıya değiştirdi.
Haftalardır sakat olan Sercan Kaya, bana göre tam hazır olmadan sahaya sürüldü. Ben bunu daha maç öncesi ısınırken fark ettim, hoca nasıl fark etmez? Kasımpaşa takımının değil, bu ligin en hızlı oyuncusu Del Valle’yi bizim en sakat oyuncumuz Sercan Kaya ile eşleştirmek kimin aklına gelmişse bravo! Sağlam bir Sercan olsa, amade.. Kaptan yeni yeni toparlamaya başlıyor, her koştuğunda anlaşılan aklı arka adalesinde..
Sercan baktı, Hikmet hoca beni görmüyor, el kaldırdı, değiştirin beni dedi. Tam çıkarken de kendisini bir kez daha feda etti, rakibini yere indirdi, sakat sakat Yugoslav faulü ile. Bu oyuncunun yerine giren Koray Altınay, geçen hafta yaptırdığı penaltının yarasını öyle bir depar ile kapattı ki, buradan ne yazsak az. Müthiş bir koşu yaptı, o güzellikle Deniz’e asistte bulundu, bravo Koray, hep böyle kal koçum, sana emeğinin karşılığı olan minci parasını çok görenler utansın, diğer yandan kadroda yer alamayanlar anzer balına, kavurmaya, kaşar’ a oynuyor, bunları da biliyoruz, koçum.
Kasımpaşa maçıyla ilgili lokal bir saplama ile girdim, genele bakacak olursam, bu maç benim gözümde mini bir Trabzonspor maçını hatırlattı bana. Yine kaçıran değil, atan kazandı. Futbolda şans faktörünün ne kadar önemli olduğunu, özellikle pozisyon şansı bize defalarca gülmesi ile altın değerinde üç puan aldık. Bu galibiyette başta kaleci İtandje, can separene oynayan Osmane Viera ve Oboabona özel teşekkürler. İleride Fransız Teddy ve iki gol atan Deniz Kadah müthiş bir ikili oldular.Takım gücü ölçüsünde ve en önemlisi inanarak oynadı. Hikmet hoca kenarda bir saniye motivasyonunu kaybetmedi, girenler, çıkanlar hepsi alkışı hak etti. Tam zamanında çok iyi bir takıma karşı yerinde bir üç puan alarak rahat bir nefes aldık, emeği geçenlere bir kez daha teşekkürler.
Neticede, buda bize ders olsun, devre arası transferinde yakıttan tasarruf edelim derken, aracın vitesini rampa aşağıya boşa atmak şanzımanı devreden çıkarmak demektir. Unutmayalım, motor her zaman kendi kendini ateşleyerek sağ salim bir yerde durmaz. O kontak bir kapandı mı, sen Kasımpaşa maçında olduğu gibi balıklama “Deniz’e açılamasın!”..
Yorum Yapın