TEK ATIMLIK BARUT KALDI!
A.Ş Döneminden beri Çaykur Rizespor’un idari ve teknik olarak yönetilişini gördükçe üzülmemek elde değil. Elbette bir Rıza Çalımbay dönemi bir Okan Buruk dönemi yapılan transferler keza Mustafa Denizli dönemi yaşanan şampiyonluk sevinci ve aynı şekilde Onursal Başkan Hasan Kemal Yardımcı döneminde gelen şampiyonluk dönemini ayrı tutuyorum.
Başkan Hasan Kartal futbolu bilmiyorum diyerek kenara çekildi ve ipleri tamamen sportif direktör Yılmaz Bal’a teslim etti. Yılmaz hoca sırasıyla İsmail Kartal, Ünal Karaman, Tomas ve son olarak Sumudica hoca ile çalıştı. Bu dönemlerde hep sıkıntı çektik, çekmeye de devam ediyoruz. Özellikle transfer dönemlerinde hiçbir planlama olmadan günlük ve anlık kararlar sonrası birileri mutlu olurken, Rizespor camiası hep üzüntü çekti.
Rizespor’un maalesef bir kurumsal hafızası yok. Rizespor sevdası ile yoğrulan, bu kulübün ve şehrin içinden gelen son dönemde sadece bir Başkan geldi o da tüm Rizelinin benimsediği ve daha önce de bu kulübe hizmet eden Hasan Kemal Yardımcı vardı. Onursal Başkan her seferinde ;” Rizespor, Rize’den yönetilmeli” dedi. Başkanı da yöneticisi de Rize’den olmalı dedi. Gelinen noktada Onursal Başkan Yardımcı’nın bu sözlerine hak vermemek elde değil. Bu takım süper ligde olsa da olmasa da Rize’den yönetilmeli. Rize şehrinin ortak futbol aklı devreye girmeli. Yok ben böyle devam edeceğim derseniz sıkıntı çekmeye bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da devam ederiz.
Gaziantep takımından ayrılıp, ayrılmaz Rizespor’a getirilen Rumen teknik adam Sumudica’nın hiçbir suçu yok. Ona o teklifi yapan ve eski kulübünde gösterdiği sportif başarıya kanan ama saha dışı söylemlerini ve yaptığı eylemleri unutan sayın Bakan Osman Aşkın Bak burada kaybedilen 7 haftanın ve takımın içinde düştüğü bu girdaptan ana sorumludur. Sayın Bakan Bak’ın Rizespor kulübü ile hiçbir resmi açıklamasını okudunuz mu? Bir demecine rastladınız mı? Ben yıllardır bu işin içinde biri olarak görmedim, kendisine sorduğumuz takımla ilgili soruları ise hep ;” İyi olacak, zamana ihtiyaç var” bir iki cümle ile geçiştirdi. Bugün Hatayspor Başkanı kim? Nihat Tazearslan. Bu ismi duydunuz mu? Duymadınız dimi. Ama Hatayspor’un tüm transferleri ve kulüple ilgili tüm kararları alan kişi olan Lütfü Savaş’ı çok duydunuz. Lütfü bey Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı. Hatayspor’la yatıyor, Hatayspor ile kalkıyor. İşte bize de Lütfü bey gibi bir Rizeli lazım, Rizespor aşığı lazım. Nasıl ki Rize yıllar sonra Rize’nin içinden çıkan başarılı bir Belediye Başkanını sayın Rahmi Metin’i buldu, çıkardı işte Rizespor’da böyle bir ismi bulup çıkarmalı.
Rizespor’da 1 numaralı yetkili sayın Bakan Osman Aşkın Bak konuşmaz. Kulüp Başkanı sayın Hasan Kartal futboldan anlamıyorum diyerek topu sportif direktörü Yılmaz Bal’a paslar, mevcut yönetim kurulu üyeleri konuşturulmaz ise bu takım, bu şehir her seferinde tıkanır, tıkanmaya da devam eder. Onun için diyorum ki bu takımın futbol aklı Rize’den olmalı. Rize’den yönetilmeli. Onursal Başkan Hasan Kemal Yardımcı’nın bu sözlerine kulak verelim. Sayın Yardımcı son Başkanlığı döneminde bunları gördü, yaşadı ve reçeteyi yazdı.
Sayın Bakan Bak elbette memleketinin takımı Rizespor’a özellikle maddi konularda üst düzey yardımcı oldu. Kulübe gelen sponsor paraları bulma ve aktarma konusunda büyük hizmeti olmuştur ama bu futbol ve tek gerçek var o da tabela!.
O paralar doğru oyunculara gitmemişse ben ne yapayım. Bu iş yıllar boyu her transfer döneminde böyle gidiyorsa, bu taraftar her sezon çile çekiyorsa ben ne yapayım. Demem o ki kulübe giren üst düzey sponsor girdisi maalesef tabelaya yansımadı. Bu işte bir terslik var o zaman. Hatay takımı senin yarı parana şu takımı kurup, ligin tozunu atıyorsa bize yön verenler, bu topçuları yıllar boyu alanlar bu sefer son kez aynaya baksınlar ve gitsinler. Yeter artık bu Rizeli her sezon acı üzerine acı çekiyor. Tek yapmanız gereken şey, güçlü bir scot sistemi kurmak ve futbol aklı ve gözü iyi olan isimleri bu sistemin başına getirmek. Bir diğer yapacağınız şey ise yıllar önce yapmanız gereken olan altyapı tesisleri. Rizespor’un süper ligde iki türlü yaşama şansı var. Ya dünyayı tarayacaksın başarıya aç, gelecek vaat eden oyuncu bulacaksın birkaç yılda parlatıp, satacaksın ya da altyapı. A.Ş döneminde ikisi de yıllar boyu es geçildi. Birileri mutlu oldu milyonlarca Rizeli mutsuz!..
Dün akşam oynanan Kayserispor maçının bir anlamı yok. Rizespor, Sumudica ile maç kazanamaz diyeli, yazalı, konuşalı çok oldu. Çünkü hoca seçimi konusunda maalesef Sayın Bakan Bak yanlış tercih yaptı. Geçmiş kulüpte bir teknik adamın başarısı ne kadar büyük olursa olsun, mevcut kadroyu tanıması, kendi oyun anlayışını uygulaması özellikle ligin ikinci devresinde olmaz. Buna birde Sumudica hocanın elindeki oyuncuları ifşa ederek “bunlar yetersiz” demesi ile filmin sonu o gün belli olmuştu. Dolayısıyla 7 hafta boşa gitti. Bu takıma şimdi topçunun dilinden anlayacak ona dokunacak bir teknik adam lazım. Rizespor bu saatten sonra ayağa kalkar ama tek yapması gereken şey yeni hoca tercihinde hata yapmaması. Başkan ve yönetimin elinde tek atımlık barut var. Bir sezona, milyon Avrolara bedel bir barut. Bu baruta ateş edecek onu yakacak kişi ise her zaman ki gibi Sayın Bakan Bak. Ya elinde patlayacak ve bu şehir bunu asla unutmayacak yada nokta atışı yaparak doğru tercih yapacak.
Yorum Yapın