Yeşil Yol ve Pamukkale

Yeşil Yol ve Pamukkale


Rize’nin geçim kaynağı olarak bir numaraya çayı yazarız. Peki, 2 numaraya neyi yazarsınız?
Ben size diyeyim. TURİZM…
Hatta son yıllarda Çay geçim kaynağı olmaktan çıktı. Rize’nin bundan sonra bir numarası Turizm olacak.
Doğa ve kültür turizmi Rize’nin en önemli gelir kaynaklarından biri olacak. Karadeniz bölgesinin 8 ilini bir birine bağlayacak olan ve kamuoyunda “yeşil yol” olarak adlandırılan 2 bin 600 kilometrelik proje yayla ve doğa turizmini bu cennet bölgeyi ekonomik anlamda birkaç vites birden ileriye taşıyacaktır diye düşünüyorum.
Geçen hafta Denizli şehrine gitmiştim. Denizli şehri tekstilin başkentlerinden biri ama son yıllarda ABD ve Avrupa ülkeleri ile yaşanan siyasi diyaloglardan dolayı Denizli tekstilde açıkça “havlu” attı diyebilirim. Birçok şirket batmış durumda. Bunun yanında Denizli’de bulunan Pamukkale travertenleri bu şehrin ekonomisine çok büyük güç katıyor. İçeri giriş 35 tl. Yalın ayakla o termal üzerinde güneş altında 35 derece sıcak altında dolaşmak 35 tl. Dünyanın her bölgesinden özel uçaklarla turistler buraya geliyor. Denizli belediyesinde çalışan Rizeli bir arkadaşım bana “ Pamukkale turizmi olmazsa Denizli aç kalır” dedi. Kısaca Denizle kıyısı olmayan Denizli şehri Pamukkale sıcak su kaynağı ile para basıyor. İşte bacasız fabrika denilen olay bu.
Şimdi döneyim tekrar Rize’ye. Ben neden yeşil yolu ısrarla savunuyorum. En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Kaç kez Dünya’ya geleceğiz? Veya kaç sene daha yaşayacağız. Bunu Allah bilir elbet ama Allah’ın verdiği bu doğal güzellikleri bölge halkı ile birlikte tüm dünya insanları neden gelip görmesin. Yaylada yaşayan o insanlar yeşil yola karşı. Bende yaşasam o topraklarda bende karşı olurdum, nedeni basit. Kimse gelmesin. Ama Karadeniz bölgesinin yayla, kıyı, kültür ve sağlık turizmin ile bütünleşerek doğa turizmine dönüşmesi zamanı geldi de, geçiyor da. Denizle yaşayan Rizelinin yüzde 70’i denizde yüzmeyi bilmiyor gerçeği sonrası, yaylalarını ömrü boyunca bir kez olsun görmeyen Rizeliler gerçeğini unutmayalım!..
Kültürel ve Doğal değerleri korumak şartıyla
Bu yol bittiğinde Karadeniz bölgesi ulusal bir turizme kavuşacak. Dünyanın dört bir yanından insanlar bu bölgelere gelecek. Tabi bu güzergâhta bulunan tüm kültürel ve doğal değerler korunmak şartıyla. Yeşil yol üzerinde konaklama, yeme içme, alışveriş bölge ekonomisine çok büyük güç verecektir. Binlerce kişi bu işten evine ekmek götürecek. Unutmayalım çocukluk yıllarında TRT ekranlarında izlediğimiz çizgi film kahramanı Heidi’nin memleketi İsviçre Alpleri 100 yıl öncesinden bu işe el atmış. Adamlar 1800’li yılların sonlarında o dağlara tren rayı döşemişler ve turistleri trenlerle zirveye taşıyorlar, taşırken de ülke ekonomisine para basıyorlar. Bizim bu yörenin İsviçre’den inanın farkı yok. Tek fark sığ düşünce altında olmazsa olmazlarımız. Küçük olsun benim olsun zihniyeti. Rize ve yaylaları kışın ayrı güzel, yazın ayrı güzel. Bu bölge yeşil – yol ile turiste boğulur. Dünyanın en ücra köşesinden gelen bir turistin sosyal medya hesabı üzerinden paylaşacağı doğa harikası bir fotoğraf veya bir demli çay fotoğrafı ile ne demek istediğimi siz daha iyi anlıyorsunuz. Ey Rizeli, çay artık bitti son demlerini yaşıyor. Bölgenin olmazsa olmazı turizmdir. Ben bunu geçen hafta nasıl tekstilin bittiği ama Pamukkale’nin darphane gibi para bastığı Denizli şehrinde görmüşsem, Karadeniz’in yaylalarını bir birine bağlayacak olan yeşil yol projesi ile gelecek turizm ’de.
Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın