Üzülmez’e Yüzgörümlüğü Şart!

Üzülmez’e “ Yüzgörümlüğü” Şart!


 

Ligin ilk iki haftasında temposu yüksek maçlar ortaya koyan ancak bu üstünlüğünü tabelaya yansıtamayan yeşil – mavili takım dün komşusu Erzurumspor karşısında maçın büyük bir bölümünde yürüyecek hali yok görüntüsü verdi bize.

Oysaki İbrahim hoca “benim takım kötü oynayabilir ama kötü mücadele etme şansı yok” demişti bize ve kamuoyuna..

Futbolda mazeretler bitmez. Rize basını olarak bu işte en çok idmanlı olan bizleriz. Kimler geldi, kimler geçti. Rıza hoca her demecinde “yeterli transferler yapılmadı” derdi, dert yanardı, Uğur hoca “ azcık daha ileride topu tutabilsek ..” diye başlardır, yan toplarda zafiyetimiz var diyerek bitirirdi, Şifo Mehmet ;” Kılıçla yaşayan kılıçla ölür” diyerek her seferinde “paçasından kibir akıtırdı” gariban üç beş kuruşa ekmek mücadelesi veren Rize basınında yer alan bir iki Rizespor sevgisini, üst kimlik olarak yüreğinde taşıyan emekçilere kel fodulluk ederdi. Tabi Hikmet hocayı bu konuda başköşeye yazabiliriz. Karaman’da her maç sonu mazeret şampiyonu olarak karşımıza çıkardı. Bir maçta “Orhan’ın ayağı kaymazsa, diğer maçta hakem bu kadar uzatma vermese, bir başka maçta bu goller kaçmaz, bu kadar basit hata yapılmaz.. Gibi birçok mazeret sıralardı.

Zamanın birinde cami imamı hutbede vaaz veriyor; Kızlarınıza mini etek giydirmeyin, kot pantolon giydirmeyin, ayıptır günahtır diye konuşurken, cemaatten biri; Hocam sizin kız mini etek giyiyor kot pantolon giyiyor ama demiş. Bunun üzerine hocada “e ona yakışıyor demiş”

Yalan yok. Hikmet hocaya yakışıyordu! Biz eleştiri yaptığımız zaman, yerden yere vurduğumuz zaman onu savunanlar, ona aklını kiraya verenlere buradan bir kez daha selam olsun diyelim ve bu kez hocamız İbrahim’e dönelim.

İbrahim hocada ligi ilk üç haftasında mazeretleri sıraladı. İlk maçta Kasımpaşa karşısında alınan dramatik yenilgiyi 10 numaraya bağladı, ikinci maçta Akhisar karşısında fark atacağı maçtan bir puan ile döndü maç sonu tecrübe eksikliğine dem vurdu. Bu hafta müthiş taraftar desteği altında Erzurumspor karşısında adım atacak hali olmayan takım karşımıza çıktı ve maç sonu hoca bu kez “yorgunuz” diyerek kaybedilen iki puanın savunmasını yaptı. Bu işler bitmez, dedim ya en çok idmanlı olan camia Rize camiasıdır.

Aslını ararsanız Rizespor’da sorun belli. Bu takıma iyi bir 10 numara alacaksın arkana yaslanacaksın. 4,5 sene bir alt ligde cebelleştin durdun, yarım sezonda bir Cernat geldi uçurdu seni. İlk sene aynı yarım devre 16 resmi maç kazanamadın, devre arası bir Lualua geldi kalite devreye girdi ve ligde tuttu seni. Bir sonra ki sezon aynı şekilde ilk devre kötüsün düştün, düşüyordun. Devre arası Obraniak geldi bir kez daha kaliteye sarıldın ve ligde tutundun. Sonra ne oldu? Sonra ki yıllar kaliteden uzaklaştın Nika, Tuzunskı, Nosa,..  gibi boş çuvallara dayandın birileri malı getirirken sen acı çektin ve küme düştün.

Demem o ki, bizim ileride sorun yok, onları koşturacak, onlara kadife ayağı ile top atacak yani “ topa fısıldayacak” iyi bir tecrübeli 10 numaraya ihtiyaç var. Sen bana orta sahanı söyle ben sana ligde ki konumunu söyleyeyim. Defalarca yazdım bu işler Ali Çamdalı, Robin ve Musa ile olmaz. Futbolun doğasına aykırı. Her maçta yüksek tempo ile oynayamazsın ve iki hafta sonra Erzurum maçında olduğu gibi “pilin biter”. Bizim takıma maç içinde topun kıymetini bilecek, seni pozisyona sokacak kalite şart. Senin mevcut orta sahan hep asker. Bu takıma bir General lazım. Tekrar söylüyorum hem Ali hem de Robin ikilisi yürekten oynuyorlar ama lezzetleri yok. Bu lezzet iyi bir 10 numara ile taçlanır.

Komşu Erzurum takımı ilk puanını aldı. İlk devre çok iyi bastılar, bizi oynatmadılar bile. İkinci devre onlarda oyundan düştü, biz bir ara tempo yapalım dedik ama yazdığım gibi takım içinde bu maçta el freni çoktu! Bu tip maçlarda kalite devreye girer, bir hareket, bir duran top sana maç alır. Az kalsın oyuna sonradan giren Mustafa bir pozisyonda ceza sahası dışından bu işi görüyordu ama topun canı çerçeveyi bulmak istemedi. Diğer bir pozisyonda ise altı pasın köşesinden Robin’in “nazik” kafa vuruşu. Oda kalecinin ellerinde eridi gitti, tıpkı son üç hafta içinde eriyen 7 puan gibi…

Özetle bu takım transferin son günlerinde bir santrafor bir de kaliteli 10 numara takviyesi ile ligde sıkıntı yaşamaz. Aksi takdirde devre arasına kadar acı çekeriz. Zaten idmanlıyız acı çekmeye diyorsanız lafım yok ama bir daha da böyle yürekli taraftar bulamazsınız. Başkan Hasan Kemal Yardımcı çok güvendiği hocası İbrahim Üzülmez’e “ yüzgörümlüğü” almalı. Fazla değil, 5’i bir yerde hiç değil sadece iki sarı altın lira alsın. Biri Santrafor diğeri 10 numara!..


Önceki Haber 
Sonraki Haber

Yorumlar

Yorum Yapın

Benzer Haberler