İNANÇLA ZAFERE KOŞTULAR
![İNANÇLA ZAFERE KOŞTULAR]()
Şampiyonluk kilidini haftalardır elinde bulunduran Çaykur Rizespor, kâğıt üzerine zor gözüken Eskişehirspor maçını hasarsız atlatırken, aldığı skor ve ortaya koyduğu iştahlı futbolla; ben bu şampiyonluk anahtarını kimseye vermem mesajını dosta, düşmana verdi…
Yeşil – mavili takın tıpkı geçen hafta olduğu gibi soyunma odasında attığı gol ile nerdeyse terlemeden sonuca giderken, ilk 10 dakika içinde Kosovalı Vedat Muriqi fişi erkenden çeken gollere imzayı attı.
İç sahada kalan maçlarda hata yapma lüksü olmayan İbrahim Üzülmez’in öğrencileri 90 dakika boyunca oyuna sonradan giren oyuncuları bile dahil üst düzey konsantrasyon içinde mücadele ettiler. Hücumu oluşturan Vedat, Samudio ve Süleyman atılan 4 golde üretkenliklerini ortaya koyarken, özellikle orta sahada yıllardır Alman disiplini altında fazla etliye, sütlüye karışmadan oynayan Robin Yalçın bu maçta İspanyol fantezisi altında hem defansif hem de ofansif futbol ortaya koydu. Gurbetçi oyuncu maç boyunca çok çalıştı ve o çalışkanlığını da yaptığı bir asistle süslerken İbrahim Üzülmez’in Artvinli hemşerisi bana göre Eskişehir maçında alınan farklı galibiyette başrol oynadı.
Ligin son düzlüğü içinde son iki hafta oynanan maçlarda artık takım Şampiyonluk havasına iyice girdi. Bu hava son dört hafta içinde zirve yapmalı. Bu saatten sonra kimse okyanusu geçtikten sonra derede boğulmak istemez. Stres, heyecan elbette olacak. Şampiyonluk yolunda doludizgin giden yeşil – mavili takım son düzlükte dizginleri elinden bırakmadan, her hafta oynayacağı rakiplerin ismine bakmadan önce saygı duyacak, daha sonra skoru alacak. Unutmayalım ki son düzlükte alınacak olan bir yenilgi treni kaçırmaya davetiye çıkartır! Bu takımın süper lige pısırık bir şekilde yükselmesi kimseyi memnun etmez, coşkulu bir o kadar da bileğinin hakkı ile bağıra bağıra süper lige dönmeli.
Maça dönecek olursam konuk Eskişehirspor yeni hocası ile çıktığı ilk maçta bana göre fazla sıkmadı. Eses’in bu maçta puan umudu yoktu ve öylede oldu. Kırmızı – siyahlı Türk futbolunun köklü takımı zor günler geçiriyor. Bu camiayı geçmiş dönemde yediler, bitirdiler. Bizde aynı duruma düşecektik ama uçurumun kenarından “yardımcı” oldular. Bizim adımıza son olarak maç boyunca pas etkinliğini üst düzeye çekip, tempoyla bu işi bütünlediğinde gerçek Rizespor karşımıza çıktı. Burada iki kanat bek Orhan ve Mehmet’in bindirmelerini es geçmeyelim ve ful konsantrasyon eşliği altında önemli bir engeli aşarak, zirvede şampiyonluk koşusuna sağlam adımlarla bir o kadar da inançla zafere koştular.

Şampiyonluk kilidini haftalardır elinde bulunduran Çaykur Rizespor, kâğıt üzerine zor gözüken Eskişehirspor maçını hasarsız atlatırken, aldığı skor ve ortaya koyduğu iştahlı futbolla; ben bu şampiyonluk anahtarını kimseye vermem mesajını dosta, düşmana verdi…
Yeşil – mavili takın tıpkı geçen hafta olduğu gibi soyunma odasında attığı gol ile nerdeyse terlemeden sonuca giderken, ilk 10 dakika içinde Kosovalı Vedat Muriqi fişi erkenden çeken gollere imzayı attı.
İç sahada kalan maçlarda hata yapma lüksü olmayan İbrahim Üzülmez’in öğrencileri 90 dakika boyunca oyuna sonradan giren oyuncuları bile dahil üst düzey konsantrasyon içinde mücadele ettiler. Hücumu oluşturan Vedat, Samudio ve Süleyman atılan 4 golde üretkenliklerini ortaya koyarken, özellikle orta sahada yıllardır Alman disiplini altında fazla etliye, sütlüye karışmadan oynayan Robin Yalçın bu maçta İspanyol fantezisi altında hem defansif hem de ofansif futbol ortaya koydu. Gurbetçi oyuncu maç boyunca çok çalıştı ve o çalışkanlığını da yaptığı bir asistle süslerken İbrahim Üzülmez’in Artvinli hemşerisi bana göre Eskişehir maçında alınan farklı galibiyette başrol oynadı.
Ligin son düzlüğü içinde son iki hafta oynanan maçlarda artık takım Şampiyonluk havasına iyice girdi. Bu hava son dört hafta içinde zirve yapmalı. Bu saatten sonra kimse okyanusu geçtikten sonra derede boğulmak istemez. Stres, heyecan elbette olacak. Şampiyonluk yolunda doludizgin giden yeşil – mavili takım son düzlükte dizginleri elinden bırakmadan, her hafta oynayacağı rakiplerin ismine bakmadan önce saygı duyacak, daha sonra skoru alacak. Unutmayalım ki son düzlükte alınacak olan bir yenilgi treni kaçırmaya davetiye çıkartır! Bu takımın süper lige pısırık bir şekilde yükselmesi kimseyi memnun etmez, coşkulu bir o kadar da bileğinin hakkı ile bağıra bağıra süper lige dönmeli.
Maça dönecek olursam konuk Eskişehirspor yeni hocası ile çıktığı ilk maçta bana göre fazla sıkmadı. Eses’in bu maçta puan umudu yoktu ve öylede oldu. Kırmızı – siyahlı Türk futbolunun köklü takımı zor günler geçiriyor. Bu camiayı geçmiş dönemde yediler, bitirdiler. Bizde aynı duruma düşecektik ama uçurumun kenarından “yardımcı” oldular. Bizim adımıza son olarak maç boyunca pas etkinliğini üst düzeye çekip, tempoyla bu işi bütünlediğinde gerçek Rizespor karşımıza çıktı. Burada iki kanat bek Orhan ve Mehmet’in bindirmelerini es geçmeyelim ve ful konsantrasyon eşliği altında önemli bir engeli aşarak, zirvede şampiyonluk koşusuna sağlam adımlarla bir o kadar da inançla zafere koştular.
Yorum Yapın